Eğitimde Piyasalaşma: Meslek Okullarında Çalışan Öğrencilerin Dramı

Eğitimde Piyasalaşma: Meslek Okullarında Çalışan Öğrencilerin Dramı

Eğitimde yaşanan piyasalaşma, meslek okullarında çalışan öğrencilerin dramını ortaya koyuyor. Okulların ihalelere girmesi ve öğrenci-öğretmenlerin seri üretime zorlanması, çocuk işçi gibi çalışmalarına yol açıyor.

Meslek Okullarında Yaşanan Değişim

Son 20 yılda meslek okulları, "ticarethane"ye dönüşerek piyasalaşma sürecine girdi. Bu durum, okulların ihalelere katılmasına yol açtı ve öğrenci ve öğretmenleri seri üretim baskısı altına soktu. Eğitimciler, "Öğrencilerin çocuk işçi gibi görülmesine son verilmeli" uyarısında bulundu.

Eğitim-İş Sendikası, 2022-2023 eğitim-öğretim yılı sonunda bir değerlendirme raporu yayımladı. Bu rapor, meslek okullarının "acı tablosunu" gözler önüne serdi.

Meslek Okullarındaki Durumun Değerlendirilmesi

Raporda yer alan meslek okullarıyla ilgili bölümde, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu okulları "öğrencileri sermaye için çocuk işçi olarak kullanma" anlayışıyla yönettiği vurgulandı. Ayrıca, bu okullarda öğretim faaliyetlerinden ziyade öğretmen ve öğrencilerin "seri üretime" zorlandığı ve okulların ihalelere girdiği belirtildi.

Sermayenin Eğitimdeki Rolü

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, konuyla ilgili olarak Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada, "AKP'nin mesleki eğitimi adeta yok ederek okulları iş ve işçi bulma kurumlarına dönüştürdüğünü" ifade etti. Özbay, meslek okullarının milli eğitim sistemindeki yerini kaybederek yüksek düzeyde sömürüye dayalı bir gizli ekonomi modeline dönüştüğünü söyledi.

Özbay ayrıca, okulların aldığı ihaleleri başka şirketlere devrederek komisyon aldıklarını ve "Mesleki Eğitim Merkezleri"nin (MESEM) çocuk işçi çalıştırma ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın kaynaklarını sermayeye aktarma konusunda yeni bir sektör oluşturduğunu ifade etti. Bu çerçevede, bazı şirketlerdeki çocuklar haftanın 4-5 günü işçi olarak çalıştırılırken bazı şirketlerdeki yetişkin çalışanların da MESEM'e geçirilerek maaşlarının Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden karşılandığını belirtti. Özbay, bu durumu en çarpıcı örnekle anlatarak bir okuldan bir giyim firmasına bir ayda 13 milyon 430 bin lira kazandırıldığını ifade etti.

Çocuk İşçi Olarak Çalışanlar

Eğitimci Nurcan Korkmaz ise MESEM'lerde yaklaşık 1 milyon 400 bin öğrencinin okuduğunu ve bu öğrencilerin tamamen çocuk işçi olarak çalıştığını söyledi. Korkmaz, bu okullarda eğitimin tamamen bitmiş durumda olduğunu vurguladı.

Ayrıca, çalışan çocukların maaşlarının ve sigortalarının devlet tarafından karşılandığını belirterek, "Bu durum, çocukların devlet tarafından sermayenin ucuz işgücü haline getirilmesine zemin hazırlıyor. Bu çocuklara pedagojik eğitim verilmezken, çalıştıkları yerlerde denetimleri de usta başları tarafından yapılıyor" şeklinde konuştu.

Korkmaz ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından anadolu liselerine çocukları mesleki eğitime yönlendirmekle ilgili yazılar yayımlandığını belirterek, "Eğitim bir yandan dinselleştirilirken diğer yandan da piyasalaştırılıyor" ifadesini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum