Bakan Özer: Yurt Dışında Öğretmenler İçin Çok Ciddi Eğitimler Var Başarısız Olanları Sistemin Dışına Atıyorlar.
Bakan Özer: Yurt Dışında Öğretmenler İçin Çok Ciddi Eğitimler Var Başarısız Olanları Sistemin Dışına Atıyorlar.
Gazeteci Kübra PAR HaberTürk sitesinde Bakan Özer: "280 bin kayıt dışı öğrenci var" başlıklı köşe yazısında Bakan Özer ile gündeme dair yapmış olduğu röportajda Öğretmen Eğitimine dair şu kısım yer aldı;
Kübra Par: Gelelim öğretmenlerle ilgili tartışmalara... Öğretmenler gününde “Her öğretmen kutsal değildir” başlıklı bir yazı yazmıştım. Kimi öğretmenler ders anlatamıyor, kendini geliştirmiyor, ders kitabını okuyup gidiyor. Öğretmenlerin kalitesini değiştirmeden eğitim kalitesini değiştirmemiz çok zor gibi geliyor bana. Üniversitelerde eğitim fakültelerinin puanları düştü ve öğretmenlik kalitesi de azaldı. Bununla ilgili bir dönüşüm planınız var mı?
Bakan Özer : Öncelikli alanlarımızdan bir tanesi de öğretmenlerin meslekî ve kişisel gelişimlerini desteklemek.
Siz de bahsettiniz; her eğitim sistemi öğretmenin kalitesi kadar kalitelidir.
Onun için iki tane yaklaşım geliştirdik: Meslek içi eğitimler konusunda Türkiye’de öğretmen başına düşen eğitim saati dünyaya kıyasla düşük.
Yurt dışında çok ciddi eğitimler, sertifikasyonlar var. Başarısız olanları istihdam etmiyorlar, sistemin dışına atıyorlar.
Bizim derdimiz sürekli mevcudun kalitesini destekleyecek şeyler yapmak.
Orada gördük ki öğretmenler bakanlığın kendilerine kulak vermesini istiyor. Öğretmenler kendi istedikleri eğitimleri almak istiyorlar.
O zaman da her şeyi, yöntemi değiştirelim ve bakanlık temelli, merkezi planlı değil, okul temelli meslekî gelişim programları geliştirelim dedik.
Bu da şu anlama geliyor: Okul müdürüsünüz, okulunuzdaki öğretmenlerle bir araya geliyorsunuz, “Arkadaşlar, biz bu okulu nereye götüreceğiz? Hangi eğitime ihtiyacımız var?” diyorsunuz. “Şunlara şunlara ihtiyacımız var, hizmet aldığınız insanın maliyeti şu kadar” diyerek bakanlıktan istiyorsunuz, bakanlık olarak biz gönderiyoruz.
2021 yılında bakanlığın öğretmen meslekî gelişimi için kullandığı bütçe 10 milyon lira. 2022’de 300 milyona çıkardım.
210 milyonu sadece okullara gönderildi.
Ne tür eğitimler veriyorsunuz?
Müfredatla ilgili içerik üretme, meslekî gelişim topluluklarıyla bağlantılı yaklaşımlar geliştirme. Öğretmen yabancı dil öğrenmek, hitabetle ilgili bilgi almak istiyor veya kişisel gelişimiyle ilgili başka şeylere ihtiyaç duyuyor; sadece meslekî olarak değil. Mesela dijital içeriklerin nasıl üretildiğiyle ilgili bilgi almak istiyor, meslekî gelişim göstermek istiyor. İstediği her türlü eğitim, sınırlama yok; elbette rasyonel, öğretmenlikle bağlantılı olacak şekilde. İlk defa okullara bu bağlamda para veriliyor. “Sensin merkez, sen karar ver” diyoruz. Bu paraların kullanılmasıyla ilgili süreç çok zor oldu. Şaşırıyorlar tabii ki. Bakanlık para veriyor, bu parayı öğretmen için kullan diyor. İkinci adımda da “Öğretmen Bilişim Ağı” diye bir dijital platform kurduk.
Ne eğitimleri veriliyor bu platformda?
Çevre bilinci, sıfır atık, ilkyardım, psikososyal gelişim gibi çok sayıda ve her türlü konuda eğitim veriliyor. Orayı çok esnek tuttuk. Normalde zorunlu olarak 1 tane eğitim alınması gerekirken, ortalama 3’ün üzerine çıktı. Öğretmen, gerçekten istediği eğitimi sunarsan alıyor. Fakat 2021 yılında öğretmen başına düşen eğitim saati 94 saatti. 2022’deki hedefimiz 120 saatti, 250 saat oldu. OECD ortalamasını bırakın yakalamayı, maksimum seviyeye çıktı Türkiye. İkincisi de Öğretmenlik Meslek Kanunu. 20. Millî Eğitim Şûra kararlarında tamamını uyguladık. İstişareye o kadar açığız ki tüm paydaşların görüşlerini alıyoruz. Aday öğretmenlik, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik. Bu kanunun ilk girişimi aslında Hüseyin Çelik zamanında yapılıyor. Biz oradaki sorunlu alanları ortadan kaldırdık. Kota vardı. Sınava giren herkes başarılı olduğu zaman uzman veya başöğretmen olamıyordu. Biz sınırı kaldırdık, başarılı olan herkes uzman öğretmen, baş öğretmen olabildiği bir mekanizma inşa ettik. Burada sistematik çok basit. 10 yıllık öğretmen, 180 saat uzaktan eğitim alıyor. Sonra bir sınav yapılıyor, 70’in üzerinde alan uzman öğretmen oluyor.
Uzman öğretmenlik için 10 yıl, başöğretmenlik için 20 yıl hizmet şartı var. Genç bir öğretmen 20-30 yıllık meslektaşından daha çalışkan, daha başarılı olamaz mı?
Olabilir, ona bir şey diyemeyiz. Bu insan imalatı bir şey, bir düzenleme; mutlaka eksikleri, iyileştirilecek yerleri vardır. Ama bu başlangıçtır.
Performansı düşük, ders anlatma becerisi zayıf öğretmenler için bir performans değerlendirmesi var mı?
Biz sürekli öğretmenlerimizin kişisel gelişimine destek vereceğiz, eksikliklerinin giderilmesi için yoğunlaşacağız. Ama şu şerhimizi koruyoruz: Türkiye’de yükseköğretim aşamasında öğretmen yeterliliklerine sahip olan öğretmeni yetiştirme performansı nedir, bunun tartışılması lazım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.