Merkez Bankası, liralaşma stratejisi çerçevesinde dövize endeksli olan kur korumalı mevduattan vazgeçerek, bankaları liralaşma stratejisi kapsamında getirisi dövize endeksli olan kur korumalı mevduata yöneltmekten vazgeçti. Bu yeni düzenlemeler ile TL vadeli mevduatın artırılması hedeflenirken, uzmanlar mevduatın yüzde 30'un altına düştüğü ve kredi faizlerinde yükselişin beklendiği bir dönemde bankaların faiz oranlarını artırabileceğini öngörüyor.
Yeni Düzenlemelerin Etkileri
Türkiye'de önemli bir regülasyon değişikliği yaşanıyor. Merkez Bankası, KKM'ye dönüşü hedefleyen liralaşma stratejisi kapsamında getirdiği düzenlemeleri kaldırdı. Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğe göre, artık TL ve yabancı para mevduattan KKM'ye geçiş ve dönüşüm hedefleri kaldırıldı. Bunun yerine TL vadeli mevduata dönüşüm hedefi devreye alındı.
Bankacılık sektörü kaynakları, bu değişikliğin ilk aşamada TL mevduat faizlerinde artışa ve tahvil faizlerinde düşüşe neden olabileceğini belirtiyor. Ancak enflasyonun yüzde 60'ları bulduğu bir dönemde bankaların hemen yüksek faiz veremeyeceği de göz önünde bulundurulmalıdır. İlk aşamada yüzde 30'un altına inen TL mevduat faizlerinin yüzde 40'ın üzerine çıkabileceği tahmin ediliyor. Uzmanlar, ekonomi yönetiminin bankalar ve piyasa üzerinde parasal sıkılaştırmayı makroihtiyati tedbirlerle gerçekleştirmeye devam edeceğine dikkat çekiyor.
Merkez Bankası'nın Açıklamaları ve Hedefleri
Merkez Bankası, KKM'den TL mevduata geçişin sağlanarak kur korumalı mevduatın azaltılmasının ve TL vadeli mevduatın desteklenmesinin amaçlandığını açıkladı. Kur koruma desteği sağlanan hesaplardan TL hesaplarına geçiş ve kur korumalı hesapların yenilenmesinin hedeflendiği belirtildi. Bu doğrultuda, kur koruması bulunmayan TL mevduatın payının artırılması planlanıyor.
Mevduat ve Dolarizasyon Oranları
Bankacılık sektörü kaynaklarına göre, bu yeni düzenlemelerin piyasada iki etkisi olabilir: TL mevduat faizlerinde artış ve tahvil faizlerinde düşüş. Bankaların düzenlemeye hızla uyum sağlaması ve KKM'den dönen müşterileri TL mevduata çevirmesi zaman alabilir. Ancak yatırımcının yüksek reel faiz talebi, enflasyonun yüksek olduğu bir dönemde düşük faizli tahvillerin cazibesini azaltabilir. Bankaların bu nedenle düşük faizli tahvilleri tercih etmeleri olasıdır.
BDDK verilerine göre, 11 Ağustos itibarıyla kur korumalı mevduat büyüklüğü 3.36 trilyon TL'ye yükselmiş, dolar karşılığı ise 124 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Uzmanlar, dövize endeksli getirisi nedeniyle KKM'nin dolarizasyon oranına dikkat çekiyor. KKM'nin toplam TL mevduat içindeki payının yüzde 68'e yükseldiği belirtiliyor.
Faiz Artışının Etkileri
TL mevduat faizleri ise yeni ekonomi yönetimi ve sadeleşme adımlarıyla birlikte düşüş trendine girmiş ve yüzde 25'in altına gerilemişti. Ancak enflasyonun yüzde 47.83 olduğu bir dönemde yatırımcılar için cazip hale gelmeyen bu faiz oranları, Merkez Bankası'nın yeni adımlarıyla yukarı yönlü hareket edebilir. Bu, TL mevduat faizinin yükselmesine olanak sağlayacaktır. Ancak ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası'nın politika faizlerini bankaların faiz oranlarına etkisinin devam edeceği düşünülmektedir.
Döviz Talebi ve Rezerv Artışı
Merkez Bankası'nın aldığı bu kararların, KKM çıkışları sırasında döviz talebi yaratabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle döviz mevduata zorunlu karşılık artışları da uygulamaya alınmıştır. Yabancı para mevduat için zorunlu karşılık oranları artırılmış, böylece Merkez Bankası'nın rezerv artışı sağlanmaya çalışılmıştır.