Türkiye'de eğitim, toplumun temel taşlarından biridir. Ancak maalesef, öğretmenlerin maaşları, bu kutsal görevin yükünü taşımak için oldukça düşüktür. Güneydoğu bölgesinde bir etüt merkezinde çalışan bir öğretmenin aldığı aylık maaşın 9 bin 500 TL olduğunu öğrendik. Peki, asgari ücretin altında bir ücret nasıl verilebilir ve neden kimse bu duruma itiraz etmiyor?
Öğretmenlerin Çaresizliği
Öğretmenler, toplumun en önemli meslek gruplarından birini temsil eder. Ancak, maaşlarının asgari ücret seviyesinin altında olması, bu önemli mesleğin değerini yeterince yansıtmıyor. Öğretmenler, sınavlara hazırlanarak, üniversiteyi bitirip atanmak için yıllarını harcıyorlar. Ancak sonunda asgari ücretin altında bir maaşla çalışmak zorunda kalıyorlar.
Bu noktada, birçok insanın aklına şu soru geliyor: Neden bu kadar fazla öğretmen alımı yapılıyor, ancak maaşlar bu kadar düşük tutuluyor? Özellikle atanamayan mezun öğretmenler için, hem maddi hem de manevi açıdan büyük bir hayal kırıklığı yaşanıyor.
İşsizlik Sorunu ve Eğitim
Sadece öğretmenler değil, diğer bölümlerden mezun olan binlerce insan da kendi alanlarında iş bulmakta zorlanıyor. Mezun olduktan sonra işsiz kalmak, insanların hem maddi hem de manevi olarak zor bir durumda olmalarına neden oluyor. Üniversiteler, her yıl binlerce mezunuyla işsiz ordusunu büyütmeye devam ediyor.