Karabük ilinin UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alması nedeniyle düzenlenen 'Kentsel Dönüşüm, Markalaşma, Karabük ve Çevresi Deprem Afet Zirvesi' büyük ilgi çekti. Bu etkinlik, Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Konfederasyonu ile Karabük Dernekler Federasyonu'nun ve Safranbolu Belediyesi'nin işbirliğiyle Leyla Dizdar Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Prof. Dr. Naci Görür, bu etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye'nin deprem tehlikesi altında olduğunu belirterek şunları söyledi: "Ülkemizde 13 milyon yıldır depremler yaşanmaktadır ve bu süreç önümüzdeki milyonlarca yıl boyunca devam edecektir."
Gerçekten deprem, ülkemizin en önemli gündem maddesi ve beka sorunudur. Eğer bu deprem riskini azaltmak için gerekli adımları atmazsak, binlerce hatta on binlerce insanımızı kaybedebiliriz ve ülkemizin geleceğini tehlikeye atabiliriz" dedi.
Prof. Dr. Görür, Karabük fayının jeolojik özelliklerinin ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurgulayarak şunları ekledi: "Tarihsel kayıtlara baktığımızda, Karabük fayı üzerinde geçmişte büyük depremlerin yaşanmadığını görüyoruz. Ancak, bu fayın aktif olduğunu biliyoruz ve bu nedenle dikkatli olmalıyız."
Ayrıca, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın yılda 1 santimetre hareket ettiğini ve 500 yılda 5 metre hareket ettiğini açıkladı. Bu, ciddi bir deprem riskini işaret etmektedir. Görür, "Bu hat üzerinde 1513 yıllarına kadar uzanan büyük depremler meydana gelmiştir ve şimdi 500 yıl daha geçti. Bu nedenle, bu fayın bir sonraki büyük depremi tetikleyebileceği ihtimali yüksektir. Yerel yönetimlerin, bu fayı jeolojik ve jeofizik özellikleriyle incelemesi gerekmektedir" dedi.
Prof. Dr. Görür, kentlerin depreme karşı hazır hale getirilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Kentlerimizin depreme dayanıklı hale getirilmesi için altı temel bileşeni göz önünde bulundurmalıyız. Bu bileşenler arasında yönetim sistemi en önemlisidir. Yerel yöneticiler, göreve başlamadan önce deprem konusunda, zarar azaltma stratejileri hakkında, tehlike analizi yapma becerileri hakkında ve acil müdahale yöntemleri hakkında eğitilmelidir."