Memurlar aynı zamanda toplum tarafından kendilerine yöneltilen yakıştırmalarla da mücadele ediyor
Hükümetin 2026 ve 2027 yılları için memur maaş zam teklifi kamu çalışanları arasında büyük tepkiye sebep oldu. Yetkili sendika olan Kamu-Sen konu ile ilgili olarak sahayı işaret etti.
657 sayılı devlet memurları kanunu memurların sahada elini zayıflatıyor
Ancak memurların sahada etkili bir mücadele vermesi 657 sayılı devlet memurları kanunu ve mevcut işleyiş bakımından mümkün gözükmüyor. En son Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlerin iş bırakma eylemleri Personel Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan resmi yazı ile resmen yasaklanmıştı. Aynı durum tüm kamu çalışanları için de geçerlidir.
Kamu işçileri memurların çok üzerinde mali haklara sahip
Kamu çalışanlarının en çok rahatsız olduğu konu ise 4D statüsünde çalışan işçilerin kendilerinden çok yüksek mali haklara sahip olmasıdır. Kamu hizmetlerine sağlıklı bir biçimde yürütebilmesi için kamu işçilerine büyük ihtiyaç bulunmaktadır.
Ancak üniversite eğitimi almış ve yıllarca kamu personeli olabilmek için gerekli olan tüm şartları sağlamak adına bir ömür harcamış olan memurlar söz konusu kamu işçilerinin kendilerinden daha yüksek maaş almaları sebebiyle toplumda sözlü sataşmalara bile maruz kalıyor.
Sosyal hayatta memurların almış olduğu maaşlarla ilgili yapılan yorumlar memurları adeta depresyona sürüklüyor. Kamu personelinin maruz kaldığı bu durumla ilgili buradan paylaşabileceğimiz nitelikteki cümleler aşağıdaki gibidir.
* Mevki sahibi makam sahibi lakin çaycıdan daha düşük maaş alıyor.
* Sen okudun da ne oldu?
* Keşke memur, amir olacağına dairede çaycı olsaydın.
* Bunca yıl bunun için mi okudun?
* Ben çocuklarımı okutmayacağım, okuyup senin gibi mi olsunlar?
Toplumda edinilen bu algı aynı zamanda kamu kurumlarına yönelik duyulan saygıyı da günden güne azaltıyor. Eğitime, düzenlenen sınavlara toplumun inancı giderek azalıyor.
Konu ile ilgili olarak sizler ne düşünüyorsunuz?