Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025-2026 eğitim-öğretim yılı için norm kadro güncelleme takvimini açıklarken, norm fazlası öğretmenlerin yer değiştirme süreçleri eğitim camiasında büyük yankı uyandırdı. 15 Eylül’de başlayan ve 26 Eylül 2025’te sona erecek norm kadro güncellemeleri, öğretmen atamaları ve yer değiştirmelerinde belirleyici olacak. Peki, bu süreç öğretmenler için ne anlama geliyor? Yeni düzenlemeler, eğitimde adil bir dağılım mı sağlayacak, yoksa yeni tartışmalara mı yol açacak?
Norm Kadro Güncellemeleri ve Öğretmenler İçin Önemi
MEB’in duyurduğu takvime göre, okullardaki öğrenci sayıları, ders yükleri ve branş dağılımları MEBBİS sistemi üzerinden titizlikle işlenecek. Bu süreç, norm fazlası öğretmenlerin belirlenmesinde kritik bir rol oynuyor. Norm fazlası, bir okulda ders saatlerinin öğretmen sayısına oranla yetersiz kalması sonucu ortaya çıkan fazla öğretmen durumu olarak tanımlanıyor. Özellikle büyük şehirlerdeki öğretmen yığılması ve kırsal bölgelerdeki öğretmen açığı, bu güncellemelerle dengelenmeye çalışılacak. Ancak, geçmiş yıllarda hatalı veri girişlerinin yol açtığı mağduriyetler, okul yöneticilerini daha dikkatli olmaya itiyor.
Nisan ve Ağustos Atamaları:
Yeni Fırsatlar mı, Yeni Sorunlar mı?MEB, 2025 yılı için norm fazlası öğretmenlerin yer değiştirmelerine yönelik iki önemli süreç başlattı. Nisan 2025’te başlayan başvurular, 4-18 Nisan tarihleri arasında alındı ve atamalar 25 Nisan’da tamamlandı. İkinci süreç ise 13-22 Ağustos 2025 tarihlerinde gerçekleşecek, atamalar 27 Ağustos’ta sonuçlanacak. Öğretmenler, il içinde veya ilçe gruplarında en fazla 40 tercih yapabiliyor; tercih yapmayanlar ise valiliklerce resen atanacak. Eğitim-Bir-Sen’in, resen atamaların durdurulması ve öğretmenlere tercih iptal hakkı tanınması talebi, Bakanlık tarafından kabul edilerek öğretmenler arasında rahatlama yarattı. Ancak, sözleşmeli öğretmenlerin resen atama kapsamına alınması hâlâ tartışma konusu.
Öğretmenlerden Gelen Tepkiler
Sosyal medyada ve eğitim platformlarında öğretmenler, norm fazlası atamalarının şeffaflığı ve adilliği konusunda endişelerini dile getiriyor. Özellikle Kocaeli gibi illerde, norm fazlası atamalarının mağduriyet yarattığına dair paylaşımlar dikkat çekiyor. Öğretmenler, “Kendi ilçemde kalmak istiyorum, ama tercih hakkım kısıtlanıyor” gibi serzenişlerde bulunurken, bazıları ise yeni düzenlemelerin kırsal bölgelerdeki öğretmen açığını kapatabileceğini düşünüyor. Sendikalar, sürecin daha şeffaf yürütülmesi ve öğretmenlerin mazeret durumlarının daha fazla dikkate alınması gerektiğini vurguluyor.
Yeni Dönemde Neler Bekleniyor?
MEB’in bu adımları, öğretmen dağılımındaki dengesizlikleri gidermeyi ve eğitim kalitesini artırmayı hedefliyor. Ancak, uzmanlar, norm kadro güncellemelerinin yalnızca teknik bir işlem olmadığını, aynı zamanda öğretmenlerin kariyer planlamasını doğrudan etkilediğini belirtiyor. 2025’te yaklaşık 35 bin yeni öğretmen ataması beklenirken, norm fazlası öğretmenlerin durumu, atama süreçlerini daha da karmaşık hale getirebilir. Ayrıca, Milli Eğitim Akademisi’nin devreye girmesiyle öğretmen adayları için yeni bir hazırlık süreci başlıyor, bu da eğitimde köklü değişikliklerin habercisi olabilir.
Sizce Bu Değişiklikler Eğitimde Neleri Değiştirecek?
Norm fazlası öğretmen atamaları ve yeni düzenlemeler, eğitim camiasında hem umut hem de endişe yaratıyor. Siz bu değişiklikler hakkında ne düşünüyorsunuz? Öğretmenlerin hakları yeterince korunuyor mu, yoksa daha fazla adım atılmalı mı? Görüşlerinizi bizimle paylaşın!