“Öğretmenler Susunca Haklar da Eriyor”

“Öğretmenler Susunca Haklar da Eriyor”

Bugün 53 bin lira maaş alan bir öğretmen, “Alım gücüm eriyor” diye dert yanıyor ama sesini çıkarmıyorsa, bizlerin hak arama adı altında yaptığımız bütün çabaların da bir hükmü kalmıyor maalesef.

Temmuz ayında verilen %5 toplu sözleşme zammı, daha eylül ayında %3,23’lük erimeyle silinip gidiyor. Bu sessizliği nasıl açıklayacağız? 414 liraya nöbet tutup, 138 liraya derse girip, buna rağmen tek kelime etmeyen bir öğretmen kitlesiyle neyi değiştirebiliriz?

Üstelik karşılaştırma yaparken kullanılan ölçütler de ayrı bir garabet. Altınla mukayese edince “altın çok arttı” deniliyor. Mutfak ürünleriyle kıyaslayınca “temel ihtiyaç değil” cevabı veriliyor. Bunları kim söylüyor dersiniz? Yine öğretmenler.

Asıl mesele, maaşın miktarından çok öğretmenin kendi emeğine biçtiği değer. Emeğini ucuz gören, ses çıkarmayan, kendi hakkına sahip çıkmayan bir topluluk, hiçbir zaman hak ettiği değeri de göremeyecektir.

53 bin lira maaş almak mesele değil; mesele, o maaşın her geçen gün nasıl eridiğini görüp de hâlâ susmayı tercih etmek. Çünkü asıl bedel, sessizliğin bedeli oluyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Meb Haber Haberleri