Yeni atanan öğretmenlerimize açık mektup...
Kıymetli Öğretmenim;
Öncelikle hayırlı olsun, tebrik ediyorum. İnşallah sağlıkla, huzurla, başarıyla bu ülkenin geleceğine katkı sağlayan nice öğrenciler yetiştirirsiniz. En önemli tavsiyem sürekli okuyarak kendinizi geliştiriniz. Özellikle alanınızda çok okuma yapınız. Ne kadar gelişirseniz öğrencileriniz de gelişir, böylece öğrencileriniz sizi sever, dersleriniz çok verimli ve renkli geçer; her dersiniz iple çekilir, dersiniz çiçeklenir, öğrenme üst düzeye çıkar, eğitim atmosferi oksijen yoğunluğu yaşar, dersi bitiren zil hüzünle karşılanır. Klasik öğretmenlerin dışında olunuz.
Öğrencilerinizle bağ kurunuz. Bu sınıf yönetiminin de merkezidir. Derse girince sadece öğretmen değil; sosyolog, psikolog, ekonomist vb. olunuz. Her öğrencinizi dikkatle izleyiniz. Kriz yönetimini hemen devreye sokunuz. Zamanı etkili kullanmak için şimdiden arşivini oluşturunuz. İşinizi en iyi şekilde yapınız ve bu aldığınızın maaşın karşılığı olmasın karakterinizin bir yansıması olsun. Öğrencilerin kalbine giden en güzel yol küçük hediyelerden geçer, hediyeleşmeyi önemseyiniz. Her öğrencinizin ismini öğreniniz. Hayattaki en güzel ses kişinin kendisine ismiyle seslenilmesidir. Öğrencilerinize önce vatanseverlik olmak üzere değerleri yaparak yaşayarak öğretiniz. Başta Atatürk olmak üzere ilham veren karakterleri onlara branş ders ayırt etmeksizin öğretiniz. Sizi korktukları için değil, saygı duydukları için sevsinler.
Üslubunuza her daim dikkat ediniz. Bu çok ama çok önemli. Diğer öğretmenlerin motivasyon kırıcı cümlelerini dikkate almayınız, görevinizi en iyi şekilde yapınız, her dersi son dersiniz gibi o sınıfta kendi çocuğunuz varmış gibi anlatınız. Temel ilkeniz yaparak, yaşayarak öğretmek olsun. Dijital yetkinliğinizi geliştirmeyi önemseyiniz. Gittiğiniz okulun öğretmenler odasının ana gündem maddesinin “eğitim” olması için belirleyici olunuz. Sık sık empati kurunuz, veliyi sürece dahil ediniz.
21. yüzyıl öğretmen becerileri ile donanınız; nasihat etmeyiniz, örnek olunuz; ilham veriniz. Espriyi ihmal etmeyiniz. Espri verimli ve samimi bir dersi olmazsa olmazıdır. Alfa ve Z kuşağının özelliklerini iyi öğreniniz ona göre dersinizi tasarlayınız, müfredatı yetiştirme telaşında olmayınız; öğrencinizin on saniyede birkaç parmak hareketi ile öğreneceği bilgiyi onlara ezberletmeye çalışmayınız, öğrenmeyi öğretiniz, soru sormayı öğretiniz, sorgulamayı öğretiniz. Öğrencilerinizi kendi sorularınızla değerlendirme güzel duygudur, her gün en az 3 soru hazırlayarak soru havuzunu oluşturunuz.
Zamanı iyi yönetiniz. Alanınızla ilgili bir aylık dergiyi takip ediniz, en az 3 STK'ye üye olunuz, haftada bir kitap bitiriniz. Gerisi sahada uygulanarak öğreniyor ve kimse bu mesleği tam anlamıyla bilerek mesleğe başlamıyor zaten.
Başarılar diliyorum.
Sevgiyle…
Metin Özdamarlar