Urfa'nın Akçakale ilçesinde görev yapan İlçe Müftüsü Halil Bilik, 12 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. Bu trajik olayın detayları şu şekilde:

İddianın Ortaya Çıkışı

Olay, Bilik'in ücretli öğretmenlik yaptığı bir okulda öğrenci olan 12 yaşındaki çocuğun, müftü Halil Bilik'e karşı cinsel istismar iddiasıyla ortaya çıkmasıyla gelişti.

Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Harekete Geçti

İddianın ardından Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak bu olayın takipçisi olacaklarını duyurdu ve şunları söyledi:

"Şanlıurfa Akçakale müftüsünün ücretli öğretmenlik yaptığı okulda 12 yaşındaki öğrencisine karşı cinsel istismarda bulunduğu iddiası üzerine hakkında soruşturma başlatılmıştır. Şüpheli 20.10.2023 tarihinde tutuklanmıştır. Olayın takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla bildiririz."

Müftü Bilik'e Destekten Yana Olanlar

Ancak, bu iddialar karşısında Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet Hadi Gündüz, müftü Bilik'i savundu. Gündüz, istismar iddiasını yalan olarak nitelendirerek şunları söyledi:

"Küçük bir çocuğun iddiası üzerine bir dini, camiayı temsil eden bir müftümüzün alelacele tutuklanması bizleri son derece üzmüştür."

İddiaların İftira Olduğunu İddia Edenler

Gündüz, çocuğun sınıf başkanı seçilmemesi nedeniyle müftüye iftira atıldığını öne sürdü. Ayrıca, 6284 sayılı yasanın hedef alındığını belirterek şunları ekledi:

"Yasa bu gidişle daha büyük mağduriyetler yaşatmaya devam edecektir. Öğrenci hocasını, çalışan işvereni, hasta doktorunu, cemaat imamını, kısacası canı sıkılan herkes canını yakmak istediği kişiyi bu yasa değişmediği müddetçe mağdur etmeye devam edecektir. Ancak istismar olayını, artık birilerinin bir intikam ve öç alma olarak kullanmaya çalıştığı da bir gerçektir. Camianın daha fazla zarar görmemesi için ilçe müftüsünün tutuksuz yargılanmasını ve mahkemenin hızlı ve adil bir karar vermesini bekliyoruz."

İddialara Karşı Sert Tepki

Urfa Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Eş Başkanı Mahmut Binici ise müftü Bilik'in suçunun yargı eliyle sabitlendiğini belirterek müftüyü savunanları eleştirdi:

"Cezaevine gönderilmiş ama halen bunun üzerine pişkince, utanmazca ifadeleri duyuyor olmamız bile gerçekten artık bu tür durumları tanımlamakta çaresiz kalıyoruz, dilimiz dönmüyor. Bir çocuğun istismarına ilişkin suçlama var ve siz bu kişinin tutuksuz yargılanmasını isteyebilecek kadar pervasızlaşıyorsanız, bu ahlaksızlığı meşru gördüğünüzün ifadesidir bu."

Dini Cemaatlerin Okullara Etkisi

Binici, Eğitim-Sen olarak dini cemaatlerin okullara girmemesi gerektiğini sürekli dile getirdiklerini aktardı. Ayrıca, müftünün okula gitmesi durumunda bu olayın yaşanmayacağını belirtti ve şunları söyledi:

"İşte bu olay bakalım, bu müftü eğer okula gitmemiş olsaydı istismar olmayacaktı. Bu çocuk, hayatı boyunca böyle bir travmayla yaşamak zorunda kalmayacaktı. Bu tür cemaatlerin okullarda ne işi var zaten, eğitim kapsamında atanmış öğretmen arkadaşlarımız var bu ihtiyacı gideriyor. Ama ısrarla sürdürüyorlar bunu."

İktidarın Tutumuna Eleştiri

Binici, Diyanet-Sen Başkanı'nın, yaşanan olayın hemen ardından 6284 sayılı yasayı hedef almasına şu sözlerle yanıt verdi:

"Yetmezmiş gibi bir de kadını, çocuğu koruyan 6284 sayılı yasanın kaldırılmasını istiyorlar. Biz istemiyoruz. Bunlar ‘her türlü ahlaksızlığı yapalım’ diyorlar. Bu toplumsal değerlerimizin ne kadar aşındığının bir göstergesidir. İktidardan güç alanların, toplumda her şeyi kendine hak gören kişilerin geldiği noktayı göstermektedir. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bununla mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Çocuğa karşı kadına karşı suçlunun hiçbir şekilde müsamaha olmamalı. Hatta cezalar arttırılmalıdır. Bizim beklentimiz bu yöndedir."