Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), İstanbul'da yaşanabilecek olası bir depremin etkilerini en aza indirmek amacıyla kamuoyunu bilgilendirdi. Bu bilgilendirme, İstanbul'un deprem risk haritasındaki önemli bölgeleri vurguluyor.

Zemin sıvılaşması riski, İstanbul'un bazı ilçelerinde özellikle dikkate alınması gereken bir sorun. Bu risk, İstanbul'da deprem sırasında zeminin su basıncının artması sonucu zeminin sıvı gibi davranmasıyla ortaya çıkıyor. Bu durum, binaların devrilmesi, yanması veya içeri doğru göçmesi gibi üç farklı etki yaratabilir.

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yurdakul Aygörmez, zemin sıvılaşması riskinin özellikle İstanbul'un belirli bölgelerinde yüksek olduğunu vurguluyor. Bu bölgeler arasında Bakırköy, Bahçelievler, Küçükçekmece, Esenler, Başakşehir, Esenyurt, Avcılar, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Tuzla, Pendik, Maltepe, Sultanbeyli, Üsküdar ve Fatih gibi ilçeler bulunuyor.

Doç. Dr. Aygörmez, bu riskin bilinçli bir şekilde ele alınması gerektiğini ve yeni binaların inşa edilirken zemin analizlerinin titizlikle yapılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, yeraltı su seviyelerinin kontrol altında tutulması ve alternatif çözüm yollarının düşünülmesi gerektiğini öneriyor.

İstanbul'da yaşayanların zemin sıvılaşması riskine karşı bilinçli ve hazırlıklı olmaları gerekiyor. İlgili uzmanlar, bu konunun ciddiyetinin farkında olunması gerektiğini vurguluyorlar.

Zemin sıvılaşması riski, İstanbul'un önemli bir meselesi olarak karşımıza çıkıyor. Ancak doğru adımlar atılarak bu risk minimize edilebilir. İstanbul'da yaşayan herkesin bu konuda bilinçli olması ve gerekli tedbirleri alması, gelecekteki depremlere karşı daha güvende olmalarını sağlayacaktır.