Eğitim-Bir-Sen, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve İptal Davası Süreçlerine İlişkin Açıklama
Eğitim-Bir-Sen, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve iptal davası süreçleri hakkında önemli bir açıklama yapmıştır. Eğitim-Bir-Sen tarafından yapılan açıklamada, ÖMK, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik uygulamalarıyla ilgili detaylı bilgilere yer verilmiştir. İşte EBS’nin ÖMK, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik konularında yaptığı açıklama ve detaylar:
ÖMK Uzman ve Başöğretmenlik İptal Davası ve EBS’nin Öğretmenlik Meslek Kanunu Açıklaması
Eğitim Bir Sen, öğretmenlerin haklarını koruyan ve meslek kanununun eksikliklerini gidermek için mücadele eden sorumlu bir sendikadır. Adil ve objektif bir kariyer basamakları düzenlemesi için çaba sarf ederek öğretmenleri mağdur etmeme amacı gütmektedir.
Öğretmenlik Meslek Kanunu İptal Davasında Anayasa Mahkemesi Sendikaları Dinleyecek
Anayasa Mahkemesi, 5 Temmuz 2023 tarihinde Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal davasında sendikaların görüşlerini dinleyecektir. Eğitim sektöründe hizmet veren ve en fazla üyeye sahip olan Eğitim Bir Sen, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal davası hakkında bir açıklama yapmıştır.
Uzman ve Başöğretmenlik Kariyeri, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile Hayata Geçti
Uzun bir süredir beklenen Öğretmenlik Meslek Kanunu, uzman ve başöğretmenlik kariyer uygulamalarını Ocak ayından itibaren başlatmıştır.
Öğretmenler, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte uzman öğretmenlik eğitimlerini tamamlamış ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan sınavda başarılı olmuşlardır. Böylece uzman öğretmenlik kariyerine adım atmışlardır. Ayrıca ekonomik açıdan da tazminatlarını almaya başlamışlardır.
Öğretmenlik Meslek Kanunu İptal Davası Açıldı
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ÖMK uzman ve başöğretmenlik kariyerleri devam ederken iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne bir dava açılmıştır.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal davası süreci devam ederken, Anayasa Mahkemesi 5 Temmuz tarihinde sendikaları dinleyecektir. Eğitim Bir Sen ise konuyla ilgili bir açıklama yapmıştır.
İşte yapılan açıklama:
“Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlik mesleğini düzenleyen bağımsız bir kanun olması beklentisi, asli öğretmenlikten atamaya geçişte mülakatın kaldırılması, 2006 yılından beri uygulanamayan kariyer basamaklarının (ücret ve derece artışlarıyla birlikte) tekrar yürürlüğe girmesi, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi gibi ek özlük haklarıyla birlikte hayata geçirilmesini gerekli ve yerinde bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.
Ancak kanunun içeriğinin bir “meslek kanunu”nu yansıtmadığını ve öğretmenlerin beklentilerinin sadece bu içerikle sınırlı olmadığını belirtiyoruz.
Sendikamız ve öğretmenler, öğretmenlerin atamadan yer değiştirmeye, yetiştirmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer basamaklarına erişime, ehliyetten liyakate kadar ayrımcılık ya da ayrıcalıktan uzak, objektif hükümler içeren bir kanun beklentisi içindedir.
Kanunun eksik ve hatalı yönlerini dile getirerek TBMM’de gerekli değişikliklerin yapılması için dilekçe kampanyaları düzenledik, eylem kararı aldık ve TBMM’de görüşmeler gerçekleştirdik. Ancak eksiklikleri gidermek ve daha iyi bir hale getirmek için çaba sarfederken, bazıları sadece gösteriş yapmak için ideolojik saplantılarıyla özgürlüklerini suiistimal etmeye devam etti.
2006 yılında CHP’nin açtığı dava sonucunda kariyer basamakları düzenlemesinin iptal edilmesi, on binlerce öğretmeni mağdur etmişken, sorumsuz zihniyet tarafından Öğretmenlik Meslek Kanunu yeniden iptal istemiyle Anayasa Mahkemesine taşındı.
CHP’nin kariyer basamaklarının getirdiği ek özlük haklarının kaybını düşünmeden Anayasa Mahkemesi’nde açtığı iptal davasında, Anayasa Mahkemesi heyeti 5 Temmuz 2023 tarihinde sendikamızı dinleyecek.
Öğretmenlerin gerçek sorunlarını göz ardı ederek meslek kanununun hatalı yönlerini siyasi ve sendikal manipülasyonlar için kullanmaya çalışanlar, yazılı sınav üzerinden bir kriz yaratma derdine düşmüşken, öğretmenlerin gerçek sorunları ve zorluklarıyla ilgilenmediler. Eğer samimiyetleri olsaydı, öğretmenlerin sorunlarını kendi sorunları gibi göreceklerdi. Davayı açan sorumsuz siyasetçiler, hak kaybına ve yeni mağduriyetlere yol açacak şekilde kariyer basamaklarının iptalini değil sınavın iptalini isteyeceklerdi. Sözde sendikacılar da üyelerine yazılı sınavı boykot çağrısı yaparken, kendileri ilave tazminat alabilmek için sınava girmek gibi bir çifte standart ve sorumsuzluk sergilemezlerdi. Ama oldu, çünkü samimiyetsizdiler, çünkü öğretmenlerin mağduriyeti ve sorunları onlar için bir dert değil, sadece siyasi ve sendikal sömürünün bir aracıydı.
Anayasa Mahkemesi’nde devam eden davada sınavın iptal edilmesi ele alınmayacak, çünkü dava açan parti ve siyasetçiler yazılı sınavın iptalini istemediler. Sözde sendikacılar bu davada seslerini çıkarmayacak, çünkü onlar üyelerini kariyer basamaklarından mahrum bırakırken, kendileri altı aydır ilave tazminat almaya devam ediyorlar ve almaya devam etmek istiyorlar.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun hatalı yönleri ve eksiklikleri elbette vardır. 2006 yılından bu yana CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne iptal ettirdiği karardan bu yana mağdur olan, 16 yıldır kariyer basamakları düzenlemesi bekleyen öğretmenler, bu kanunun iptal edilmesi değil düzeltilmesi gerektiğine inanmaktadır.
Yeni bir iptal, yeni mağduriyetler, yeni eşitsizlikler ve yeni hak kayıpları getirecektir. Ancak bu, krizden beslenen sorumsuz siyasetçiler ve üyelerine “sınava girmeyin” diye çağrı yapan, unvanlarını ve mali haklarını güvence altına alarak kendilerini koruyan sorumsuz sendikacılar tarafından önemsenmemektedir. Çünkü onlar sorunlardan ve krizlerden beslenmektedir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, yetkili sendika olmanın getirdiği sorumluluğun farkındayız ve 5 Temmuz’da Anayasa Mahkemesi heyeti önünde öğretmenlerin sesi olacağız. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun adının hakkını vermediğini, bir meslek kanunu niteliği taşımadığını ve bir milyonu aşkın öğretmenin hak, yetki, görev ve sorumluluklarını karşılamadığını ifade ederken, kanunun hatalı ve eksik yönlerini dile getireceğiz. Aynı zamanda öğretmenlerin yeniden mağdur edilmemesi için mücadele edecek, elde ettikleri hakları koruyacak ve bir daha 16 yıl beklemek zorunda kalmayacakları bir sonuç çıkarmaya odaklanacağız.”
Etkili ve yetkiliyseniz buyrun yapın!
EBS öğretmen haklarını koruyacaksa bi kesimin mağduriyetine sebep olan kariyer ucubesine karşı durmalıdır. Tüm öğretmenlerin kazanımlarına yönelik adımlara destek vermelidir. Adalet ve eşitlik için ayrıştırmacı uygulamalardan vazgeçilmeli…. Anayasa mahkemesi adalet gereği inş. bu uygulamaya son verir.
Bunlar ne etkili ne yetkili sadece göz boyaması yapıyorlar..akılları sıra giden uyeleri tekrar kazanma derdindeler ve sendikacılık ebs niin işi degil…!!..zamanında neden adam gibi tepki verseydiniz belki bu şekliyle olmayacaktı..ama çıkarlarımız için üyeleri sattilar şimdide akılları sıra show yapiyorlar..bide ÖSYM sinav ucretlerinden bahsedin ne yaptınız..bu nasıl bir silsileki öğretmen en alt sırada.!!..
Öğretmenleri uzman baş öğretmen olarak ayrılmaz ben sınava girmedim girmemde.her sınavı seçimleri en doğru yapan bizleriz kıdem e ve siciline göre uzmanlık verilmelidir.
Uzmanlık sınavı kaldırılsın.ogretmenleri sınav kapilarinda görmek içimi sızlatıyor bir öğretmen olarak.verilmesi gereken bir ekonomik iyileştirme kıdem esaslı olmalıdır.mesleki itibarimiz sınava değişilmez.bu saçmalığa son verilmeli.sinav uygulaması kabul edilemez.
Sendikalar haklarımızı savunmak için var.Konunun içeriğinden çok CHP’nin yaptıkları diye anlatıp gitmişler. Zamlar görüşülürken nerede bu sendika hükümet ne veriyorsa Okey deyip duruyorsunuz numaradan sendika ayakları.
MEB maalesef ayrımcı bir bakanlık oldu. Personellerini gruplara ayrıştırdı. Aynı işi yapan öğretmenlerine farklı tarifeden maaş vermeye başladı. Tabi yaptıkları bu uygulama hiç hoş olmadı. Eşitlik ve ADALET ilkelerini göz ardı etti.
İlkokul 3. Sınıf öğrencisinin bile geçer puan alabileceği sorularla uzman yada başöğretmen olmak biz öğretmenlere hakarettir.
Yetkili ama etkisiz sendika sanki hükumet sözcüsü gibi konuşmuş sınavın derhal kaldırılması lazım ogrtmnin nasıl bilgsni ölçüp kariyerini belirler?Uzmanlık ve Baş öğretmenlik kıdem yılına göre verilmeli öğretmeni yarış atına çevirdiniz yeter.Ogrt meslek kanunu savunan ko Usman yapmış bu sendikadan kalakar maalesef ülke eğitimini değil sadece kendini düşünüyor.
Uzman ve başöğretmenlikle sınava göre değil, kıdem yılına göre verilmelidir.