Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Selvi: Öğretmen, çocukların faydalı bir birey haline gelmesini şekillendiren kişidir

Bilgiyi bazen insanlar eğitim öğretim ortamının dışında da edinmesi mümkün olabileceğini belirten Selvi, öğretmenin aynı zamanda çocukların ahlakını, davranışlarını, inancını, kültürünü ve toplum içerisinde faydalı bir birey haline gelmesini şekillendiren, yoğuran kişi olduğunun altını çizdi.

Bir öğretmende olması gereken ideal davranışları İLKHA’ya değerlendiren Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, öğretmen; çocukların faydalı bir birey haline gelmesini şekillendiren kişi olduğunu söyledi.

İdeal öğretmen kavramı üzerine pek çok yayın olduğunu ve açıklamalar yapıldığını belirten Selvi, “Bütün dünyada da bu hep tartışılıyor. Hatta bir takım öğretmen örneklerini hizmetindeki örnekleri de paylaşıyorlar ki bu hususta da bizim öğretmenlerin uygulamadaki gayretlerini ortaya koyan, çocuklarımızı yetiştirmedeki hizmetlerini ifade eden kitaplarımız da var. Ve bu güzel uygulama örneklerini de her yıl atanmış olan öğretmenlere bir set halinde veriyoruz ki bu güzel örnekleri görsünler ve onlar da buna göre kendilerince üretebileceklerini gerçekleştirsinler istiyoruz.” dedi.

“Eğitim öğretimin hizmetinin üç ana aktörü var”

Konuşmanın devamında Selvi, şunları aktardı:

“Burada ideal öğretmen dediğimiz zaman belki göreceli tanımlar olabilir ama özünde şu var. Eğitim öğretim hizmetinin üç ana aktörü var. Bunlardan birisi öğretmen, birisi öğrenci, diğeri de onları buluşturan ortam, sınıf. Ama öğretmenlerden bizim beklentimiz hep şudur: Mesleki olarak çocuklarımızı yetiştirsinler, ahlaki olarak yetiştirsinler ve öğrencilerimize adeta bir aile büyüğü gibi onları kişiliğini, karakterini ve toplum içerisindeki fonksiyonunu doğru çizgide devam ettirmeye yönelik yetiştirecek, eğitecek kişi olsun. Bu noktada her arkadaşımızın, her bireyin geçmişten günümüze değerlendirdiğimizde idolü olan biri öğretmen hep vardır. ‘O bir başkadır’ der. O bizim için bir öğretmenden öteye, bizim için bir lider kimliklidir. Bazen ‘babacan bir insandır ya da annemden daha yakın görüyorum der’ mesela. Buna benzer değerlendirmeler yapıldığına hep şahit olursunuz. Bizim istediğimiz çocuklarımızı çağ nüfusuyla rekabet edecek seviyede bilgi donanımıyla yetiştirmesi, ahlakı ve davranışlarıyla toplumda doğru fonksiyon icra edecek bir kıymette bireyler olarak çocuklarımızı yetiştirmesi ve aynı zamanda onların hem kişisel gelişimine hem mesleki gelişimine katkı verecek bir önder olarak hizmetlerini sürdürmesidir.”

“Öğretmen, yaşanmış tecrübeleri, üretilmiş bilgiyi, donanımı dünden bugüne tevarüs eden, öğrencilerine kazandıran kişidir”

Öğretmenlik yalnız başına öğrencilerin bilgiyle donatılması olmadığını belirten Selvi, “Bilgiyi bazen insanlar eğitim öğretim ortamının dışında da edinmesi mümkün olabilir. Ama öğretmen aynı zamanda o çocuğumuzun ahlakını, davranışlarını, inancını, kültürünü ve toplum içerisinde faydalı bir birey haline gelmesini şekillendiren, yoğuran kişidir. Onun için de yalnız başına eğitim öğretim bir bilgi olmadığı gibi, öğretmen de yalnızca bilgiyi aktaran bir kişi değil, aynı zamanda o şahsı hayata hazırlayan bir önder şahsiyettir. Tabi insanlar hayatta karşılaşmış olduğu şeyleri yalnızca tecrübe ederek öğrenmez. Ayrıca da her şeyi tecrübe etmesi de mümkün olmaz. Çünkü tecrübelerin birçokları da acı sonuçlarla ortaya çıkar. Halbuki öğretmen, yaşanmış tecrübeleri, üretilmiş bilgiyi, donanımı dünden bugüne tevarüs edeni öğrencilerine kazandıran kişidir. Bu bağlamda değerlendirdiğimiz zaman öğretmenlik sistemi, eğitim öğretim mekanizması ne kadar verimli ise, bir ülkede bireyler hangi seviyede bir yetişmişliğe erişiyor ise o ülkenin daha büyük başarılar elde etmesi mümkün olur.” ifadelerine yer verdi.

“Öğretmenler okullarla sınırlı tutulmaz”

Son olarak öğretmenin çok fonksiyonel bir kişilik olduğunun altını çizen Selvi, “Bunların her birisinin hayatta verimli ve iyi insan olabilmesi öğretmenlerin elindedir. Toplumda hep olumlu şeyler öğretmenlere mal ediliyor ama birçok olumsuzluk da var. Bu olumsuzluğu da öğreten birileri var. Olumsuzluk da öğretiliyor. Yani insanlar bir suç örgütünün üyesi de olabilir. Aynı zamanda bir insani yardım organizasyonunun bir aktörü de olabilirler. İşte burada öğretmen arkadaşlarımızın yalnız başına öğretmeleri okullarla sınırlı tutulmaz. Yani biri birisine bir şey öğretiyor ise o onun öğretmenidir, ona bir şey öğretiyor demektir. Bu anlamda iyiliğin yaygınlaştırılması ve kötülüklerin sınırlanması ve engellenmesi, hatta toplumun gündeminden çıkarılması yine eğitimle mümkündür. Ve bu eğitimin aktörü de öğretmenlerdir.” şeklinde konuştu. (İLKHA)

7 Yorum

  1. TC’de, eğitimden bahsedecek en son STK METÖ’dür.
    Zira eğitimin içine edilmiş bir vakıa var, özellikle son 10 yıldır.
    Mahellemdeki bakkalı teftişe on ayrı kurumdan geliniyor. Eğitimi teftişsiz bırakanın iyi niyetinden şüphe ederim.

  2. Bu kadar önemli görev ifa eden öğretmenin hakları ne alemde, öğretmenin sosyo kültürel ekonomik durumu ne alemde? Onada değinse güzel olacak

  3. Selvi kardeşten yeni bir keşif.Öğretmeni sen lütfen değerlendirme,destekleme,sen o sendikadan ayrıl ki bizler kalalım.Ayrılmayacaksın tamam,ama lütfen sus.çekilmiyorsun…

  4. Herşeyimiz mi ters olur arkadaş yaa.. sendikacı dediğin emekçiyi savunur müşteri ya da patronun ağzından konuşmaz.. Latif bey sen bir sendikacısın.. sendikacılık yap.. ne patronun avukatı gibi konuş ne de müşteri haklarını savunan Tüketici hakları dernekleri gibi.. Eğitimin üç ayağından SANA NE.. seni ilgilendirmesi gereken sadece ve sadece eğitim emekçileri olmalı.. veli öğrenci sendikacılığını bırak işine bak..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HABER VE İHBARLARINIZI BİZE GÖNDERİN
Her türlü görüş, bilgi veya haber paylaşımınız için WhatsApp’tan yazabilirsiniz.
Not: Kişisel bilgileriniz (telefon, isim vb.) gizli tutulur. Lütfen aramayınız — sadece mesaj atınız.
WhatsApp: 0531 674 25 06
Başa dön tuşu