Eğitim sektöründe son dönemlerde önemli değişiklikler yaşanıyor. Prof. Dr. Mahmut Özer'in milletvekili seçilmesiyle birlikte Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) için yeni bir isim düşünülmedi ve yerine uzun yıllardır MEB'de müsteşarlık görevini üstlenen ve tanınmış bir isim olan Yusuf Tekin atanarak göreve başladı. Bakan Tekin göreve geldiğinde, öğretmenlerle doğrudan iletişim kurarak öğretmenlerin sorunlarına çözüm getirmek amacıyla Öğretmenler Odası Buluşmaları gibi uygulamaları başlattı. Ayrıca derslerde telefon kullanımını sınırlamak ve öğretmenlerin derslerini videoya çekerek sosyal medyada paylaşan öğrencileri engellemek için "telefon kısıtlaması" getirdi. Bir diğer uygulama ise sınıf tekrarı konusunda atılan adımlar oldu.

Bakan Yusuf Tekin'e yöneltilen en büyük eleştiri, öğretmen atamalarında hala mülakatın kullanılacak olmasıdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimler öncesinde "mülakat kalkacak" sözü vermesine rağmen MEB, mülakatın kanunlarda yer aldığını ve uygulanacağını açıkladı. Mülakat durumu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da soruldu, ancak öğretmenlerin beklentilerini karşılayacak bir açıklama yapılmadı.

Son günlerde Bakan Tekin'e yönelik eleştirilerden bir diğeri de Kasım ayındaki seminerlerin yüz yüze yapılacağının açıklanmasıdır. Geçtiğimiz yıl MEB, bu konuda bir karar almış ancak daha sonra bu karardan vazgeçilerek seminerlerin online yapılacağı duyurulmuştu. Öğretmenler 2023 Kasım ayı için hala bir açıklama beklerken, bu konuda müjdeli bir haber gelmedi.

Ziya Selçuk ile Bakan Yusuf Tekin Benzer Eleştirilere Maruz Kalıyor 2018-2021 yılları arasında MEB Bakanlığı görevini üstlenen Ziya Selçuk, öğrencilerin liseden mezun olmadan dört işlemi bilmediğine dikkat çekerek, eğitimde kalitenin artırılması için sınıf tekrarlarının sona erdirileceğini ve öğrenci artışı nedeniyle hayırseverlerle toplantılar düzenleyerek okul yapmalarının teşvik edileceğini belirtmişti.

Şimdi ise Bakan Yusuf Tekin, özellikle öğrencilerin lise sınıf tekrarları ve Türkçe derslerindeki yüzde 70 başarı barajı sebebiyle eleştirilmektedir.

Öğrenciler, Ziya Selçuk'un geri dönmesini isteyen mesajlar paylaşırken, benzer uygulamalar nedeniyle aynı görevdeki kişilerin eleştirilmesi, Milli Eğitim Bakanlarının toplumsal eleştirilere maruz kalıp kalmadığı sorusunu akıllara getiriyor.