Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) zorunlu eğitim sisteminde yapmayı planladığı değişiklikler ve öğrenci hareketliliğindeki dalgalanmalar, öğretmenler için ciddi bir belirsizlik yarattı. Yeni düzenlemelerle birlikte yüz binlerce öğretmenin “norm kadro fazlası” durumuna düşme ihtimali gündemde.

Norm fazlası olmak, bir öğretmenin görev yaptığı okulda yeterli ders saati bulamaması ve istemediği halde başka bir okula tayin edilmesi anlamına geliyor. Bu durum yalnızca öğretmenlerin mesleki yaşamını değil, aile düzenini ve gelecek planlarını da doğrudan etkiliyor.

400 Bin Öğretmen İçin Zorunlu Atama Riski

MEB’in 2023-2024 verilerine göre ortaöğretimde görev yapan öğretmen sayısı 397 bin 990. Henüz güncel rakam açıklanmasa da sayının 400 bine yaklaştığı tahmin ediliyor. Eğer planlanan sistem değişiklikleri hayata geçirilirse, ortaöğretimde görev yapan tüm öğretmenlerin norm fazlası olma riskiyle karşı karşıya kalacağı ifade ediliyor.

Yeni Modeller Masada

Zorunlu eğitim süresine ilişkin farklı formüller tartışılıyor:

2+2 Modeli: Zorunlu eğitim süresi 10 yıla düşürülecek, lise son iki yıl isteğe bağlı olacak.

3+1 Modeli: Zorunlu eğitim 9 yıla çekilecek, yalnızca üniversiteye gitmek isteyen öğrenciler 12. sınıfa devam edecek.

Geçmişteki Değişiklikler Neleri Etkilemişti?

2012’de uygulamaya konulan 4+4+4 sistemi, ilkokul süresini 5 yıldan 4 yıla indirmiş ve bu durum sınıf öğretmenlerinin yaklaşık %20’sini norm fazlası yapmıştı. Öte yandan ortaokul süresinin uzaması, branş öğretmenlerine olan ihtiyacı artırmıştı.

Yeni modelin hayata geçirilmesi hâlinde ise başta Biyoloji, Coğrafya, Felsefe, Fizik, Kimya, Lise Matematik, Meslek Dersleri, Tarih ve Türk Dili ve Edebiyatı branşlarının olumsuz etkilenmesi bekleniyor.