Ayşen Öğretmen: İyi ki öğretmen olmuşum
Ayşen Öğretmen: İyi ki öğretmen olmuşum
İzmitli emekli İlkokul Öğretmeni Ayşen Gençer, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Doğu’da geçirdiği eğitim öğretim yıllarını gazetemizle paylaştı. Gençer, Van’da yaşadığı süreçte öğretmenler olarak çalışmaktan hep keyif aldıklarını ve mesleğinin en güzel günlerini orada geçirdiğini söyleyerek, “Manevi olarak çok başka bir şey bu meslek.İyi ki öğretmen olmuşum” dedi
40 yılı aşkın süredir Türkiye’nin birçok ilinde öğretmenlik görevi yapan 65 yaşındaki emekli İlkokul Öğretmeni olan Ayşen Gençer, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yaptığımız röportajda meslek hayatı boyunca yaşadığı deneyimleri ve anılarını gazetemiz ile paylaştı. Evli ve 2 çocuk annesi olan Gençer, Doğu’da çalıştığı zamanlarda yaşadıklarını aktardı.
“ÇOK FAZLA YOKLUK VARDI”
Ayşen Öğretmen, “İstanbul Beyoğlu’nda çalışıyorken tayinim Van Başkale’ye çıktı. Yaklaşık 4 yıl orada öğretmenlik yaptım. Çok severek çalıştım orada, öğretmenlik hayatımın en güzel yılları orada geçti. Çok fazla yokluk vardı. Lojman bir evde kalıyorduk, pencerelerimiz bile yoktu fakat arkadaşlık vardı. Oradaki arkadaşlık bizim annemiz, babamız, kardeşimiz oldu. Üzerinden 40 yıl geçmesine rağmen hala oradaki arkadaşlarımla görüşüyorum” dedi.
“KARDA KIŞTA BACAMIZ UÇTU”
Yaşadıklarını anlatan Ayşen Gençer, “Tabi ki çok zorlu bir tecrübeydi bizim için. Mesela kar yağdığı zamanlarda kaldığımız evlerde salonumuz karla kaplanırdı. Penceremiz yoktu, naylon pencereli bir evde kalıyorduk. Çok soğuk bir gün.Hiç unutamam hava eksi 40 derecede harıl harıl sobadan gürültüler çıkıyordu meğerse sobamız uçmuş, bacamız uçmuş ve karda kışta baca aradık. Yani çok zor şartlarda yaşadık. Fakat çok ilginçtir ki hastalandığımızda bile asla rapor almadık” diye konuştu.
“BİZ ONLARLA KÜRTÇEYİ, ONLAR BİZİMLE TÜRKÇEYİ ÖĞRENDİ”
“Hep çok severek ve koşarak gittik okula, öğrencilerimiz zehir gibiydi. Sadece birçok şeye açlardı. Özellikle ilgiye, sevgiye, bilgiye açlardı. Anlattığımız her şeyi can kulağı ile dinliyorlardı. Özellikle matematik dersleri çok iyiydi. Türkçe bilmiyorlardı daha çok Kürtçe konuşuyorlardı. Zaman içerisinde biz onlarla Kürtçe öğrendik, onlar bizimle Türkçe öğrendi. Geriye dönüp baktığımda iyi ki orada çalışmışım diyorum. İstanbul’dan buraya gelmek çok garip bir deneyimdi” şeklinde konuştu.
“HİÇBİR İŞTEN GOCUNMUYORDUK”
“Okulumuz 40 kişilik bir kadroya sahipti. Milli Eğitim Müdürü ben kızlarımı köylere yollamam çünkü kar yağınca köylerin yolları 6 ay kapanıyor, dolayısıyla ilçede çalışacaklar demişti ve çok güzel bir kadro oluşturulmuştu. Öğretmenler olarak hepimiz çok istekliydik ve orada yaptığımız hiçbir işten gocunmuyorduk. Çok kaliteli bir arkadaş grubu vardı. Kimin dersi daha iyiyse kendi aramızda ders değiştirirdik. Okulumuz sabahçı ve öğlenci idi ama biz sabahtan gider akşama kadar okulda kalırdık” dedi.
“ŞİMDİLERDE O CUMHURİYET RUHU YOK”
Bir gün okula müfettiş geldiğini anlatanAyşen Öğretmen, “Öğretmenler odası konservatuvar gibi bir yerdi. Saz çalan, gitar çalan, türkü söyleyen herkes orada toplanırdı. Öğrencilerimiz de çok eğlenirdi. Çünkü oranın ana merkezi okuldu. Başka hiçbir şey yoktu. Dolayısıyla hepimiz okuldaydık. Bütün özel günler o kadar coşku ile kutlanıyordu ki…. Şimdilerde o ruh yok. 19 Mayıs olsun, 23 Nisan olsun hepsinde toplanırdık. Çocuklar da çok hevesliydi. Cumhuriyet ruhunu yaşatırdık. Şimdilerde o ruhu göremiyoruz çok üzücü” ifadelerini kullandı.
“KESİNLİKLE DOĞU GÖREVİNE GİTSİNLER”
Yeni nesil öğretmenlere tavsiyelerde bulunan Ayşen Gençer,“Kesinlikle Doğu görevine gitsinler. Oraya gidince sivrilikler kırılıyor. Çok şey öğrenecekler ve öğretecekler. Kesinlikle devlette çalışmaya devam edin ve nereye çıkarsa tayininiz gidin. Çok enteresan şeyler görecekler. Mesela öğrenciler orada Türkçe bilmezdi aralarından bazıları az çok konuşabiliyordu. Onlara ders anlatırken o az çok Türkçe konuşan öğrenciye kendimi tercüme ettirir ve ne dersem onu yapın derdim. Ben tahtaya yazar okurdum, onlar da yazar okurdu, bu şekilde ders işlerdik” dedi.
“İYİ Kİ ÖĞRETMEN OLMUŞUM”
Son olarak emekli öğretmen Ayşen Gençer, “Türkiye’nin birçok yerinde görev yaptım ama Doğu’da görev yapmak ayrı bir şeydi. Bazı öğrencilerim var o zamanlardan, meslek sahibi olmuş olan beni sosyal medyadan buldular. Hala öğrencilerimle görüşüyorum. Manevi olarak çok başka bir şey bu meslek. İyi ki de öğretmen olmuşum, çok severek yapıyorum işimi ve yapmaya da devam edeceğim” ifadelerine yer verdi.
kocaeligazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.